AŞIRI SICAKLAR

Aşırıcı Sıcaklar

Yazı neredeyse yarıladığımız şu günlerde her birimiz harıl harıl tatil planı yapıyoruz. En çok tercih ettiğimiz tatil ise doğal olarak bolca güneş ve deniz. Ancak özellikle temmuz ve ağustos aylarının bunaltıcı sıcakları, bazı dönemler “aşırı sıcak” tanımına girebiliyor. Sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazı dikkatli ve dengeli tuz tüketimidir. Bunun kadar önemli ve dikkat edilmesi gereken diğer bir konu da aşırı sıcaklarda yaşayacağımız tuz kaybının neden olduğu çeşitli sağlık sorunlarıdır. Aşırı sıcaklarda yaşayabileceğimiz su ve tuz kaybı, ciddi sayılabilecek birtakım sağlık sorunlarına yol açabilir. Sahil kenarlarında çok uzun süre vakit geçiren ya da sıcakta çalışan kişilerde aşırı terleme, yeterli su takviyesi alamama gibi nedenler, sağlık merkezlerinin kapısını çalmamıza yol açabilir.

Aşırı Sıcaklardan En Çok Etkilenen Gruplar

  • Dört yaşından küçük çocuklar,
  • Yalnız yaşayan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar,
  • Bakımını kendisi yerine getiremeyenler,
  • Hamileler,
  • Aşırı kilolular,
  • Açık alanda çalışanlar,
  • Kronik hastalığı (şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları, kanser hastalıkları vb.) olanlar,
  • Sokak çocukları ve evsizler,

en çok risk taşıyan gruplardır.

Aşırı Sıvı ve Tuz Kaybı

Vücudun ısıya dayanıklılığı ve ısıya karşı verdiği tepki kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte aşırı sıcaklar, vücutta elektrolit yetersizliklerine bağlı birtakım sorunlara yol açabilir. Normal yetişkin erkeklerde kuru vücut ağırlığının %55-60’ı, kadınlarda ise %45-50’si sudur. Uzun süre maruz kalınan sıcakla birlikte aşırı terleme ve buna bağlı su kaybı, zihinsel faaliyetlerde yavaşlama ve fiziksel performans kaybına yol açar. Sıcakta çalışma süresince kaybedilen sıvının geri kazanılması çok önemlidir. Bu genellikle önemsenmez ve göz ardı edilir. Oysa ki çalışmayıp dinlenme halinde olanlar ya da deniz kenarında güneşlenenler için de tehlike söz konusudur. Onlar da aynı riskleri taşır ve farkında olmadan ciddi sıvı kaybı yaşanabilir.

Hangi Önlemler Alınmalı?

  • Yaz günlerinin en sıcak saatleri olan 10:00-16:00 arası mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmamalıdır.
  • Dışarıdayken açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş, teri kolay emen pamuklu giysiler tercih edilmelidir.
  • Geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmelidir.
  • Güneşin zararlı ışınlarından koruyan kaliteli bir güneş gözlüğü kullanılmalıdır.
  • Dışarıda çalışması gerekenler mümkün olduğunca güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidir.
  • Tansiyon vb. rahatsızlığı olanlar ile aşırı tuzdan etkilenebilecek rahatsızlığı olanlar içeceklerinde tuz miktarına aynı şekilde dikkat etmelidir.
  • Güneş ışınlarının daha dik geldiği öğle saatlerinde denize girilmemeli ve güneşlenmek için güneşte kalınmamalıdır.
  • Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler en az 15 koruma faktörlü güneşten koruyucu krem kullanmalıdır.
  • Şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri alınmalıdır.
  • Günün uygun saatlerinde dahi uzun süre kesintisiz güneşlenmekten kaçınılmalıdır.

  • Spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2 ila 4 bardak sıvı alınmalıdır.
  • Ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır.
  • Yaşlılar günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmeli, bebekler ise bu açıdan sürekli gözetim altında olmalıdır.
  • Bebekler, çocuklar, engelliler ve evcil hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır.
  • Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır.
  • Güneş gören pencereler, perde ve güneşliklerle gölgelendirilmelidir.
  • Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir.

Referans: Trabzon Halk Sağlığı Müdürlüğü. 2013