GÜNEŞİN ZARARLARI

GÜNEŞ SAĞLIĞIMIZA ZARAR VERİR Mİ?

Güneş, hava ve su kadar hayatın vazgeçilmez bir unsuru. Dünyaya hayat veren güneş ışınları aynı zamanda metabolizmamız üzerinde de önemli rol oynar. En önemli etkilerinden birini D vitamini sentezinde görebiliriz. İnsan vücudunda bulunan D vitamininin %90-95’i güneş ışınlarının etkisiyle deride sentezlenir.

Ancak, hayatın devamı için gerekli olan güneş ışınlarının zararlı etkileri de var. Güneşten gelen UV (ultraviole - mor ötesi) ve IR (infrared - kızıl ötesi) ışınlarının insan cildine ve gözlere zarar verdiği bilinen bir gerçek. Zararlı UV ışınları, güneş ışınlarının yaklaşık %6,3’lük bir kısmını oluşturur. Güneşin en bilinen zararlı etkileri arasında güneş yanıklarını, vücudun sıvı-mineral dengesindeki bozuklukları, göz sağlığına olan olumsuz etkilerini ve cilt kanserini sayabiliriz.

ZARARIN BOYUTLARI NERELERE UZANIYOR?

Güneşe korunmasız olarak uzun süre bakmak, katarakt ve görme kaybına yol açabilir. Nemli ve sıcak havalarda güneşte uzun süre kalındığında kişide halsizlik, bitkinlik, yorgunluk, çalışma isteğinde azalma, kas krampları ve bayılma görülebilir. Ayrıca güneşin şiddetli ısı etkisine bağlı olarak güneş çarpması, ani şuur kaybı, felç, kalp krizi ve ölüm gibi ciddi durumlar ortaya çıkabilir.

CİLT ÜZERİNE ETKİLERİ

Normal şartlarda vücut, terleme yoluyla kendisini soğutur. Sıcak ve nemli iklim şartlarında gerçekleşen terleme, vücudu soğutmak için yeterli olmayabilir. Eğer gerekli önlem alınmaz ise vücut sıcaklığı tehlikeli seviyelere ulaşır. Etkilenme seviyesi isilik ve yorgunluktan başlar, kramplar ve sıcaklık çarpmasına kadar çeşitlilik göstererek ilerler. Sıcak çarpması ölümcül olabilir; bu durumda acil medikal önlemler alınmalıdır.

Gölgede durmanın bizi güneşin zararlarından tam olarak koruduğunu söyleyemeyiz; güneş yanıklarında yansımanın büyük bir rolü vardır. Güneş yanıkları sadece sıcak havada ve yaz mevsiminde gerçekleşmez. Aslında en çok güneş yanığı vakası kış mevsiminde, kar yağdığında görülür. Çünkü kar, güneş ışınlarını %80 oranında yansıtma özelliğine sahip. Bu da karla kaplı alanlarda UV yanıklarını beraberinde getirir. Kar örtüsü yansımasını deniz, kum ve çim yansıması izler. Deniz yansımasının etkisiyle deniz taşıtları üzerinde veya yüzerken ciddi güneş yanıkları oluşabilir. Ayrıca UV ışınları, suda 2 metre derinliğe kadar etkilidir. Yani yüzerken “yanık oluşmuyor” gibi bir durum söz konusu değildir. Güneşin başta cilt yanıkları ve güneş lekeleri olmak üzere, cilt kanserine kadar gidebilen etkileri vardır.

GÖZLERİ KORUMAK

Özellikle UV-C ışınları, kornea ve konjonktiva gibi gözün ön dokularında hasara neden olabilir. Kısa süreli de olsa güneş ışığına direkt bakmak görme tabakası olan retinaya önemli ölçüde zarar verir; retina üzerindeki yanıklara bağlı olarak kalıcı görme hasarı oluşabilir. Bu nedenle güneş gözlüğü bir aksesuardan çok güvenlik önlemidir. İdeal bir güneş gözlüğü camı, UV ışınlarını doğru oranda emerek göze zarar vermesini engeller.

GÜNEŞ ÇARPMASI

Güneş ışınlarının yol açtığı aşırı ortam sıcaklığına bağlı olarak vücut ısısını ayarlayan mekanizmaların (cilt damarlarındaki genişleme ve terleme gibi) bozulması güneş çarpmasına yol açar. Ölüme dahi sebep olabilecek kadar ciddi risk barındıran güneş çarpmasının ilk belirtileri baş ağrısı, bitkinlik, yürümede zorluk ve aşırı sinirlilik halidir. Önlem alınmazsa baş dönmesi, göz kararması, bulantı, kusma, nabızda hızlanma, solunumda artma görülür.

Güneş çarpmasında ilk olarak kişinin serin ve havadar bir yere taşınarak giysilerinin gevşetilmesi, ardından vücut ısısını düşürmek amacıyla soğuk su banyosu uygulanması oldukça önemlidir.

GÜNEŞİN ZARARLI ETKİLERİNDEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI?

  • Mümkün olduğunca gölgede durulmalıdır. Fakat ağaçlar, şemsiye ya da güneşliklerin altında durmak güneşten tam koruma sağlamaz.
  • Güneş gözlüğü takılmalıdır. Ultraviyole A ve B’den %99 koruma sağlayan güneş gözlüğü büyük ölçüde güneşten kaynaklanan göz hasarını azaltacaktır.
  • Sıkı dokunmuş, bol ve uzun kollu giysiler elbiseler tercih edilmelidir.
  • Göz, kulak, yüz, sırt ve boynun güneşten korunabilmesi için geniş kenarlı şapka takılmalıdır.

  • Yüz ve eller gibi güneşe fazla maruz kalan vücut bölgelerine koruma faktörü 30 ve üzeri olan güneş kremi uygulanmalı, güneş kremi kullanılsa bile uzun süre güneşte kalınmamalıdır.
  • Geniş spektrumlu güneş kremi iki saatte bir, yüzdükten sonra ya da dışarıda bedensel etkinlik yapmadan önce uygulanmalıdır.
  • UV ışınlarının en güçlü olduğu saatler 10:00-16:00’dır. Bu zaman aralığında mümkünse güneşe çıkılmamalı, çıkılacaksa gölgede durulmalıdır.
  • UV değerleri, UV indeksi gibi kriterler kullanılarak izlenmelidir. UV indeksine göre korunmak, güneş ışınlarına daha fazla maruz kalmayı önleyebilir.

*Referans: Hacettepe Üniversitesi Bilgilendirme Dizisi. 2014.